23 Ocak 2017 Pazartesi

Köylü Pazarı


 

Merhabalar;
Sizlere Muğla'mızın köylü pazarı olan çarşamba pazarından bahsedeceğim. Aslında esas pazar perşembe pazarıdır ama oraya genelde çevre il ve ilçelerden gelirler, çok kalabalık olur, ürünlerin hormonlu ve ilaçlı olmaları biraz can sıkar en azından benim, çünkü gözle görüp bu farkı anlayabilirsiniz. Muğla'da ikamet ediyorsanız yada bir gün uğrarsanız çarşamba pazarına gidin derim. Ben ilk gittiğimde (tabii o zaman mutfağa bu kadar ilgim yok) etkilenmemiştim. Annem o gün çıkamadıysa ve acil alınması gereken bir şey varsa bana bir liste verir, ben de onları alıp eve teslim ederim. Benim pazarla olan ilişkim bu kadardır, bir de belediye'ye gitmem gerekiyorsa içinden geçerim bu. Ama ne zaman mutfağa, yemek kültürüne ilgim arttı, bu pazar bana kuyumcu gibi geldi. Her şey taptaze, her şey organik. O gün sabah seherinde köylümüz ne topladıysa koyarlar tezgahlarına, yakarlar tenekelerde, kovalarda ateşlerini, beklerler ilk siftah yapacakları müşteriyi. Geçtiğimiz yaz ayında neredeyse hepsiyle sohbet etmiş, param nasip olmuştur. Kabak çiçeği delisi olarak her çarşamba sabahında yukarıda ki resimde gördüğünüz o arada dolaşırdım tezgahları. Kışın kabak çiçeği yok tabii ama köy bazlaması var, yeni sağılmış sütleri var, gelmeden önce folluklardan aldıkları yumurtaları, dağlarından topladıkları otları, çekişte zeytini var, var da var :) Günümüzde istemeden de olsa yeterince kanserojen maddeyi bünyemize alıyoruz. Böyle pazarları değerlendirebilirsek belki ömrümüzü birazcık daha uzatırız. Eski toprak dediğimiz insanların beslenmelerini hiç araştırdınız mı özellikle köylü kesimin? Ben araştırdım, o konu da apayrı bir yazı konusu ama kısaca anlatıyım. Herkes kendi yiyeceğini kendi yaparmış. Yoğurdunu, ekmeğini, zeytinini, yağını vb. ürünü. Dondurulmuş gıda yok, pet şişe, plastik kap yok. Herşey o kadar sağlıklı ki bu zamanda uygulamak biraz zor ama imkansız değil.
Yazımı okuduğunuz için teşekkürler, güzel bir gün geçirmeniz dileğimle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder